child | çocuk |
children | çocuklar |
future | gelecek |
our future | bizim geleceğimiz |
The children are our future. | Çocuklar bizim geleceğimiz. |
that the children are our future | çocukların bizim geleceğimiz olduğu |
to believe (in a dative) | inanmak |
I believe that the children are our future. | 'Çocukların bizim geleceğimiz olduğuna inanıyorum. ' |
song | şarkı |
a pop song | pop şarkı |
to quote (an ablative) | alıntı(lar) yapmak |
to quote pop songs | pop şarkılardan alıntılar yapmak |
that her father was quoting pop songs | babasının pop şarkılardan alıntılar yaptığı |
Rachel couldn't believe | Rachel inanamıyordu. |
Rachel couldn't believe that her father was quoting pop songs. | Rachel, babasının pop şarkılardan alıntılar yaptığına inanamıyordu. |