journalist /reporter | muhabir |
to appear (b) | belirmek |
A journalist appeared. | Bir muhabir belirmişti. |
next to (loc.) | yanında |
next to the table | masanın yanında |
'Senator Sexton?' A journalist appeared next to the table. | 'Senatör Sexton?' Masanın yanında bir muhabir belirmişti. |
the Senator's demeanor | Senatör'ün tavrı |
to change | değişmek |
the Senator's demeanor changed | Senatör'ün tavrı değişti |
to change sthg | değiştirmek |
The Senator changed his behaviour. | Senatör tavrını değiştirdi. |
'Senator Sexton?' A journalist appeared next to the table. The Senator's demeanor changed at once. | 'Senatör Sexton?' Masanın yanında bir muhabir belirmişti. Senatörün tavrı hemen değişti. |