Chapter 1-zzf

QuestionAnswer
to not disrupt/destroy > to keep up
bozmamak
Rachel tried to keep up
Rachel bozmamaya çalıştı
serenity /calmness/, composure
dinginlik
Rachel tried to keep up her composure
Rachel dinginliğini bozmamaya çalıştı
Rachel sighed.
Rachel içini çekti.
Rachel sighed, trying to keep up her composure.
Rachel dinginliğini bozmamaya çalışarak içini çekti.
to get a job
iş almak
'I worked a lot to get this job, dad. I won't quit.'
'Bu işi almak için çok çalıştım, baba. Bırakmayacağım. '