Question | Answer |
---|---|
to sigh | içini çekmek |
Rachel sighed. | Rachel içini çekti. |
She and her father | O ve babası |
to have an argument | tartışmak |
they had argued /the used to argue | tartışmışlardı |
they had argued about this subject | bu konuyu tartışmışlardı |
She and her father had argued about this subject before. | O ve babası daha önce bu konuyu tartışmışlardı. |