to collect oneself | kendini toplamak |
again (y) | yeniden |
Rachel trying to collect herself together again, | Kendini yeniden toplamaya çalışan Rachel |
let me guess (leave/drop it, let me guess) | bırak tahmin edeyim |
to answer (c. v.) | cevap vermek |
'Let me guess,' she answered. | 'Bırak tahmin edeyim,' diye cevap verdi. |
widow /widower | dul |
a famous widower | ünlü bir dul |
That's it ! You have come across eight hundred turkish words. | İşte bu! Sekiz yüz tane türkçe kelimeye rastladın. |
lady /wife /mistress | hanım |
a young wife | genç bir hanım |
to look for | aramak |
A famous widower is looking for a young wife for himself. | Ünlü bir dul kendine genç bir hanım arıyor. |
Trying to collect herself together again, Rachel answered , 'Let me guess. A famous widower is looking for a young wife.' | Kendini yeniden toplamaya çalışan Rachel, 'Bırak tahmin edeyim,' diye cevap verdi. 'Ünlü bir dul kendine genç bir hanım arıyor.' |