work /affair /business | iş |
to talk about (b) (+abl.) | bahsetmek |
let's not talk | bahsetmeyelim |
Ah, let's not talk about work. | Ah, işten bahsetmeyelim. |
(by) lowering his voice | sesini alçaltarak |
table | masa |
to the front | öne doğru |
to the front of the table | masada öne doğru |
to lean over the table | masada öne doğru eğilmek |
Sexton learned over the table. | Sexton masada öne doğru eğildi. |
Lowering his voice, Sexton leaned over the table. | Sexton sesini alçaltarak masada öne doğru eğildi. |
'Ah let's not talk about work' lowering his voice, Sexton leaned over the table. | 'Ah, işten bahsetmeyelim.' Sexton sesini alçaltarak masada öne doğru eğildi. |