| to finish /end | bitmek |
| to finish /end something | bitirmek |
| Her father finished his phone call. | Babası telefon görüşmesini bitirdi. |
| foot | ayak |
| to stand up | ayağa kalkmak |
| Her father finished his phone call and stood up. | Babası telefon görüşmesini bitirip ayağa kalktı. |
| to kiss | öpmek |
| lip | dudak |
| to kiss her lips | onu dudaklarından öpmek |
| cheek /Wange | yanak |
| to kiss her cheek | onu yanağından öpmek |
| in order to kiss her cheek | onu yanağından öpmek için |
| He stood up in order to kiss her cheek. | Onu yanağından öpmek için ayağa kalktı. |
| 'Rachel!' her father finished his phone call and stood up in order to kiss her cheek. | 'Rachel!' Babası telefon görüşmesini bitirip onu yanağından öpmek için ayağa kalktı. |
| hello | merhaba |
| 'Hello dad! | 'Merhaba baba.' |
| She didn't kiss her father. | Babasını öpmedi. |