white (a) (old turkish) | ak |
white haired | ak saçlı |
sweet | tatlı |
tongue | dil |
sweet tongued | tatlı dilli |
the white haired and sweet tongued man | ak saçlı ve tatlı dilli adam |
soap opera | arkası yarın (dizileri) |
image /sight /display / view/semblance | görüntü |
the image of a doctor | doktor görüntüsü |
to burst /jump /spring | fırlamak |
the image of a doctor sprung out of a soap opera | arkası yarın dizilerinden fırlamış bir doktor görüntüsü |
blessed | kutsanmış |
The white haired and sweet tongued man, blessed with the looks of a doctor sprung out of a soap opera... | Ak saçlı ve tatlı dilli adam, arkası yarın dizilerinden fırlamış bir doktor görüntüsüyle kutsanmış,... |
wolf | kurt |
politics | siyaset |
a wolf of politics / expert politician | bir siyaset kurdu |
the man was a 'wolf of politics' / expert politician | adam siyaset kurduydu |
imitation | taklit |
talent /skill (y) | yetenek |
his talent for imitation | taklit yeteneği |
when considering /when taking into account | dikkate alındığında |
that/so that (conj.) | ki |
so that when taking into account his talent for imitation | ki taklit yeteneği dikkate alındığında |
not at all | hiç de |
to be odd (y) | yadırganmak |
it was not odd at all | hiç de yadırganmıyordu |
this appearance was not odd at all | bu görüntü hiç de yadırganmıyordu |
so that when taking into account his talent for imitation, this appearance was not odd at all. | ki taklit yeteneği dikkate alındığında bu görüntü hiç de yadırganmıyordu |
The white haired and sweet tongued man, blessed with the looks of a doctor sprung out of a soap opera was a wolf of politics, so that when taking into account his talent for imitation, this appearance was not odd at all. | Ak saçlı ve tatlı dilli adam, arkası yarın dizilerinden fırlamış bir doktor görüntüsüyle kutsanmış, bir siyaset kurduydu ki, taklit yeteneği dikkate alındığında bu görüntü hiç de yadırganmıyordu. |