to open | açmak |
to be opened /+ Dat. to open into, to lead to | açılmak |
the door was opened /+ Dat. the door opened into/led to | kapı açılıyordu |
hall /hallway | hol |
the door opened into a hallway | kapı bir hole açılıyordu |
pipe / tube /conduit | boru |
tubular / canulate /tube shaped /trumpet shaped | boru şekilli |
a tube shaped hall | boru şekilli bir hol |
the door opened into a tube shaped hallway. | Kapı boru şekilli bir hole açılıyordu. |
tunnel | tünel |
remember /commemorate /reminisce (a) | anmak |
to remind s. o. /to remind of | andırmak |
reminding of a tunnel | tüneli andıran |
a hallway reminding of a tunnel | tüneli andıran bir hol |
The door opened into a tube shaped hallway, reminding of a tunnel. | Kapı, tüneli andıran, boru şekilli bir hole açılıyordu. |
extremely /highly /to the last degree | son derece |
comfortable / easy /at ease /restful /undisturbed | rahat |
extremely comfortable | son derece rahat |
an extremely comfortable tunnel | son derece rahat bir tünel |
hook /barb | kanca |
lots of /heaps of | bir sürü |
heaps of hooks | bir sürü kanca |
to hang /suspend | asmak |
to be hanged /suspended | asılmak |
coat (winter coat) | palto |
for coats to be hanged | paltoların asılması için |
lots of hooks for coats to be hanged | paltoların asılması için bir sürü kanca |
to be situated /to be present /to be found /+ Gento have | bulunmak |
having lots of hooks for coats to be hanged | paltoların asılması için bir sürü kancası bulunan |
hat | şapka |
hats and (with) coats | şapkalarla paltolar |
having lots of hooks for hats and coats to be hanged | şapkalarla paltoların asılması için bir sürü kancası bulunan |
an extremely comfortable tunnel having lots of hooks for hats and coats to be hanged | şapkalarla paltoların asılması için bir sürü kancası bulunan son derece rahat bir tünel |
armchair | koltuk |
polished (c) | cilalı |
polished (c) armchairs | cilalı koltuklar |
having polished chairs | cilalı koltukları bulunan |
carpet | halı |
covered (ö) | örtülü |
covered (ö) with carpets | halılarla örtülü |
floor /base /Boden /ground | zemin |
its floors | zeminleri |
its floors covered (ö) with carpets | zeminleri halılarla örtülü |
tile (k) carrelage | karo |
its floors covered (ö) with tiles and carpets | zeminleri karolar ve halılarla örtülü |
wall | duvar |
panel /paneling | lambri |
its walls covered with paneling | duvarları lambrili örtülü |
its walls covered with paneling, its floors with tiles and carpets | duvarları lambrili, zeminleri karolar ve halılarla örtülü |
smoke /fume | duman |
smokefree | dumansız |
an extremely comfortable tunnel, smokefree, its walls covered with paneling, its floors with tiles and carpets, having polished armchairs and lots of hooks for hats and coats to be hanged | dumansız, duvarları lambrili, zeminleri karolar ve halılarla örtülü, cilalı koltukları ve şapkalarla paltoların asılması için bir sürü kancası bulunan |
The door opened into a tube shaped hallway, reminding of a tunnel: an extremely comfortable tunnel, smokefree, its walls covered with paneling, its floors with tiles and carpets, having polished armchairs and lots of hooks for hats and coats to be hanged | Kapı, tüneli andıran, boru şekilli bir hole açılıyordu: dumansız, duvarları lambrili, zeminleri karolar ve halılarla örtülü, cilalı koltukları ve şapkalarla paltoların asılması için bir sürü kancası bulunan, son derece rahat bir tünel. |
guest | konuk |
to entertain/host /receive/ welcome | ağırlamak |
to receive guests /to welcome guests | konuk ağırlamak |
fond /keen /addicted | düşkün |
very /much (p) | pek |
Hobbits were very fond of entertaining guests. | Hobit konuk ağırlamaya pek düşkündü. |