In an age, according to some (in) the Third Age | Bir Çağ'da, kimilerine göre Üçüncü Çağ'da |
an age yet to come | henüz gelmemiş bir çağ |
an age already passed (and) gone | Çoktan geçip gitmiş bir çağ |
an age yet to come, (an age) already passed (and) gone | henüz gelmemiş, çoktan geçip gitmiş bir çağ |
In an age, according to some (in) the Third Age, in an age yet to come, (in an age) already passed (and) gone, a wind rose in the Misty Mountains. | Bir Çağ'da, kimilerine göre Üçüncü Çağ'da, henüz gelmemiş, çoktan geçip gitmiş bir Çağ'da Puslu Dağlar'da bir rüzgar yükseldi. |
The Eye of the World | Dünyanın Gözü |
An Empty Road | Boş Bir Yol |
The wheel of time turns, ages come and pass (and) leave memories which become legendary. | Zaman çarkı döner, çağlar gelir ve geçer, efsaneleşen anılar bırakır. |
Legends fade to myth ( legends when fading become myth ) and when the age who gave birth to them comes again, even the myths are forgotten. | Efsaneler solarak mit olur ve onları doğuran çağ yeniden geldiğinde, mitler bile unutulur. |
beginning | başlangıç |
(it) is not | değil |
(it) was not | değildi |
The wind was not the beginning. | Rüzgar başlangıç değildi. |
while turning / while it turns (-ken Gerund) | dönerken |
the wheel of time | zaman çarkı |
While the wheel of time turns | zaman çarkı dönerken |
ending | bitiş |
beginnings | başlangıçlar |
endings | bitişler |
there are | vardır |
there are beginnings | başlangıçlar vardır |
there are endings | bitişler vardır |
there are beginnings and endings | başlangıçlar ve bitişler vardır |
neither nor | ne ne de |
there are neither beginnings nor ends | ne başlangıçlar ne de bitişler vardır |
While the wheel of time turns there are neither beginnings nor endings. | Zaman çarkı dönerken ne başlangıçlar ne de bitişler vardır. |
While the wheel of time turns there are neither beginnings nor endings. | Zaman çarkı dönerken ne başlangıçlar ne de bitişler vardır. |
but | ama |
But it was a beginning | Ama bir başlangıçtı. |