nose | burun |
her nose | burnu |
to sniff | burnu çekmek |
She sniffed | burnunu çekiyordu |
The young girl sniffed. | Genç kız burnunu çekiyordu. |
The young girl cried. | Genç kız ağlıyordu. |
The young girl cried sniffing. | Genç kız burnunu çekerek ağlıyordu. |
red | kırmızı |
bright red / scarlet / burning red /knallrot (redoubling) | kıpkırmızı |
face | yüz |
her face | yüzü |
to be(come) | olmak |
Her face became burning red. | Yüzü kıpkırmızı oldu. |
her face that had become burning red | kıpkırmızı olmuş yüzü |
from crying | ağlamaktan |
her face that had become burning red from crying | ağlamaktan kıpkırmızı olmuş yüzü |
it turned (ç) | çevirdi |
The young girl turned her face. | Genç kız yüzünü çevirdi. |
The young girl turned her face towards him. | Genç kız yüzünü ona çevirdi. |
Sniffing the young girl turned her face towards him. | Genç kız burnunu çekerek yüzünü ona çevirdi. |
Sniffing the young girl turned her face that had become burning red from crying towards him. | Genç kız burnunu çekerek ağlamaktan kıpkırmızı olmuş yüzünü ona çevirdi. |