lake | göl |
the Serpentine Lake | Serpentine Gölü |
shore / coast /bank /edge | kıyı |
the shore of the Serpentine Lake | Serpentine Gölü'nün kıyısı |
north /northern | kuzey |
the northern shore of the Serpentine Lake | Serpentine Gölü'nün kuzey kıyısı |
which was / were on the northern shore of Serpentine Lake | Serpentine Gölü'nün kuzey kıyısındaki |
tree | ağaç |
the trees (which were) on the northern shore of the Serpentine Lake | Serpentine Gölü'nün kuzey kıyısındaki ağaçlar |
one of the trees | ağaçlardan biri |
next to | yanında |
next to one of the trees | ağaçlardan birinin yanında |
to crouch down /to cower | çömelmek |
The young girl crouched down. | Genç kız çömeldi. |
The young girl cowered next to one of the trees. | Genç kız ağaçlardan birinin yanında çömeldi. |
The young girl cowered next to one of the trees which were on the northern shore of the Serpentine Lake. | Genç kız, Serpentine Gölü'nün kuzey kıyısındaki ağaçlardan birinin yanında çömeldi. |