gossip (d) | dedikodu |
topics of gossip | dedikodu konuları |
to decrease | azalmak |
when it /they decreased | azalınca |
When the topics of gossip decreased | dedikodu konuları azalınca |
old (age) | yaşlı |
the elderly residents of the village | köyün yaşlı sakinleri |
today | bugün |
to love | sevmek |
that they love | sevdikleri |
a thing that they love | sevdikleri bir şey |
to talk | konuşmak |
to talk about | üzerinde konuşmak |
to love to talk about | üzerinde konuşmayı sevmek |
a thing they loved to talk about | üzerinde konuşmayı sevdikleri bir şey |
a thing the elderly inhabitants of the village loved to talk about also today | köyün yaşlı sakinlerinin bugün de üzerinde konuşmayı sevdikleri bir şey |
a thing the elderly inhabitants of the village loved to talk about also today, when the topics of gossip decreased. | dedikodu konuları azalınca köyün yaşlı sakinlerinin bugün de üzerinde konuşmayı sevdikleri bir şey. |
Half a century ago something strange and frightening had happened there, a thing the elderly inhabitants of the village loved to talk about also today, when the topics of gossip decreased. | Yarım yüzyıl önce orada tuhaf ve korkunç bir şey olmuştu, dedikodu konuları azalınca köyün yaşlı sakinlerinin bugün de üzerinde konuşmayı sevdikleri bir şey. |
piece /grain - used after number word (not obliged) / Stück | tane |
So far you have learned hundred and ten words words. | Buraya kadar yüz on tane kelime öğrendin. |