time (v) | vakit |
once upon a time (v) | bir vakitler |
beautiful | güzel |
sixty | altmış |
So far you have learned sixty words. | Buraya kadar altmış kelime öğrendin. |
manor /mansion /domain /estate | malikâne |
it was a beautiful mansion (reported) | güzel bir malikâneymiş |
Once upon a time it was a beautiful manor | Bir vakitler güzel bir malikâneymiş |
now | şimdi |
and /also | da - de |
to say (s) | söylemek |
to be said (s) | söylenmek |
it can be said (s) | söylenebilir |
it could be said | söylenebilirdi |
also now it could be said (s) | şimdi de söylenebilirdi |
easily /with ease (r) | rahatlıkla |
also now it could easily be said (s) | şimdi de rahatlıkla söylenebilirdi |
building (b) | bina |
big | büyük |
the biggest | en büyük |
the biggest building | en büyük bina |
also now it could easily be said (s) that it was the biggest building | şimdi de en büyük bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi |
seventy | yetmiş |
So far you have learned seventy words. | Buraya kadar yetmiş kelime öğrendin. |
imposing /majestic | heybetli |
the biggest and most imposing building | en büyük ve heybetli bina |
for kilometers | kilometrelerce |
within | dahilinde |
distance (m) | mesafe |
within (a distance of) kilometers | kilometrelerce mesafe dahilinde |
that was within kilometers (distance) | kilometrelerce mesafe dahilindeki |
the biggest and most imposing building (that was) within kilometers distance | kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina |
and also now it could easily be said to be the biggest and most imposing building within kilometers | şimdi de kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi |
Once upon a time it was a beautiful manor, and also now it could easily be said to be the biggest and most imposing building within kilometers. | Bir vakitler güzel bir malikâneymiş, şimdi de kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. |