to put on /wear | giymek |
While putting on the trousers | pantolonu giyerken |
she thought she knew the owner of the voice | sesin sahibini tanıdığını düşündü |
sleep | uyku |
giddy /dizzy /noun: scatterbrain /oaf /silly | sersem |
sleepy | uyku sersemi |
to be sleepy | uyku sersemi olmak |
but because she was sleepy | ama uyku sersemi olduğu için |
who | kim |
who it was | kim olduğu |
to make out /(figure out) | çıkarmak |
she didn't figure out who it was | kim olduğunu çıkarmıyordu |
While putting on the trousers, she thought she knew the owner of the voice, but because she was sleepy she didn't make out who it was. | Pantolonu giyerken sesin sahibini tanıdığını düşündü, ama uyku sersemi olduğu için kim olduğunu çıkarmıyordu. |
While putting on the trousers, she thought she knew the owner of the voice, but because she was sleepy she couldn't make out who it was. | Pantolonu giyerken sesin sahibini tanıdığını düşündü, ama uyku sersemi olduğu için kim olduğunu çıkaramıyordu. |