Her Otostopçunun Galaksi Rehberi 8

QuestionAnswer
Some (people)
bazıları
Wow ! There are already one hundred and forty new words you have seen.
Vay. Şimdiden gördüğün yüz kırk tane yeni kelime var.
they were (in the act of) saying
söylemekteydiler
Some were (in the act of) saying
bazıları söylemekteydi
bad
kötü
place
yer
a bad place
kötü bir yer
actually (a) even the trees were a bad place
aslında ağaçlar bile kötü bir yerdi
Some were saying that even the trees were a bad place.
Bazıları ağaçların bile kötü bir yer olduğunu söylemekteydi.
ocean
okyanus
to leave / forsake / abandon
terk etmek
to leave the oceans
okyanusları terk etmek
it was needed
gerekiyordu
They should not have left the oceans.(They should not have left but they did /they were not supposed to leave and they didn't...) il fallait qu'ils ne quittent pas...
Onların okyanusları terk etmemeleri gerekiyordu.
They should not have left the oceans. (They should not have left but they did...) il aurait fallu qu'ils ne quittent pas...
okyanusları terk etmemiş olmaları gerekti.
if / but / quant à
ise
actually
aslında
But some were saying that actually even the trees were a bad place. / Quant aux arbres quelquesuns disaient que...
Bazıları ise aslında ağaçların bile kötü bir yer olduğunu söylemekteydi.
But some were saying that even the trees were a bad place, they should not have left the oceans.
Bazıları ise aslında ağaçların bile kötü bir yer olduğunu, okyanusları terk etmemiş olmaları gerektiğini söylemekteydi.