problem / trouble / worry / sorrow / bother | dert |
This planet has a trouble. | Bu gezegenin bir derdi vardır. |
such / the following | şöyle |
This planet has the following trouble. | Bu gezegenin şöyle bir derdi vardır. |
right / correct | doğru |
actually /frankly / in fact (d) | doğrusu |
rather | daha doğrusu |
or (only one of the two options is possible) | ya da |
there was / (+ personal ending on its subject: had) | vardı |
or rather 'had' | ya da daha doğrusu 'vardı' |
This planet has the following trouble, or rather had: | Bu gezegenin şöyle bir derdi vardır, ya da daha doğrusu vardı: |
eighty | seksen |
Wow ! There are already eighty new words you have seen. | Vay. Şimdiden gördüğün seksen yeni kelime var. |
on top of | üzerinde |
living (part.pres.act.) | yaşayan |
those living (part.pres.act. plural) | yaşayanlar |
those living on top of it | üzerinde yaşayanlar |
big | büyük |
chapter/part | bölüm |
a big part of those living on top of it | üzerinde yaşayanların büyük bir bölümü |
happy | mutlu |
unhappy | mutsuz |
he was happy | mutluydu |
they were happy | mutluydular |
he was unhappy | mutsuzdu |
Wow ! There are already ninety new words you have seen. | Vay. Şimdiden gördüğün doksan yeni kelime var. |
they were unhappy | mutsuzdular |
a big part of those living on top of it were unhappy | üzerinde yaşayanların büyük bir bölümü mutsuzdular. |
(during) a big part of their lives | yaşamlarının büyük bir bölümünde |
a big part of those living on top of it were unhappy for a big part of their lives. | üzerinde yaşayanların büyük bir bölümü yaşamlarının büyük bir bölümünde mutsuzdular. |