Soğuk Büyü - Birinci Bölüm b

QuestionAnswer
merciless / cruel / pitiless / grim
acımasız
the cold
soğukluk
the brutal cold
acımasız soğukluk
forty
kırk
I'm so glad. You have already learned forty words.
Çok sevindim. Çoktan kırk tane kelime öğrendin.
as soon as I/you/he... felt
hisseder hissetmez
wood (material) /wooden
tahta
floor (z)
zemin
Wood floor
tahta zemin
foot
ayak
As soon as my feet felt the brutal cold of the wood floor
Ayaklarım tahta zeminin acımasız soğukluğunu hisseder hissetmez
to recoil / to be startled
irkilmek
I was startled
irkildim
I was startled as soon as my feet touched the brutal cold of the wood floor
Ayaklarım tahta zeminin acımasız soğukluğunu hisseder hissetmez irkildim.
previous
önceki
a /one
bir
evening
akşam
the previous evening (one evening before)
Bir önceki akşam
burning
yanan
fifty
elli
I'm so glad. You have already learned fifty words.
Çok sevindim. Çoktan elli tane kelime öğrendin.
fire (controlled)
ateş
the burning fire
yanan ateş
the heat
sıcaklık
the heat of the fire
ateşin sıcaklığı
to be lost / disappear
kaybolmak
the heat of the fire had disappeared
ateşin sıcaklığı kaybolmuştu
The heat of the fire burning the previous evening had already disappeared.
Bir önceki akşam yanan ateşin sıcaklığı çoktan kaybolmuştu.
early
erken
day
gün
hour
saat
hours
saatler
At these early hours of the day
Günün bu erken saatlerinde
two
iki
floor / etage
kat
sixty
altmış
I'm so glad. You have already learned sixty words.
Çok sevindim. Çoktan altmış tane kelime öğrendin.
below
aşağı
two floors lower
iki kat aşağı
kitchen
mutfak
in the kitchen two floors lower
iki kat aşağıdaki mutfakta
cook
aşçı
oven (f)
fırın
to burn sthg
yakmak
he must have been burning. (sthg)
yakıyor olmalıydı
The cook must have been lightening the oven.
Aşçı fırını yakıyor olmalıydı
At these early hours of the day the cook must have been lightening the oven in the kitchen two floors beneath.
Günün bu erken saatlerinde, iki kat aşağıdaki mutfakta, aşçı fırını yakıyor olmalıydı.
night
gece
Last night (g)
Geçen gece
room
oda
sitting room
oturma odası
from my uncle's (a) sitting room
amcamın oturma odasından
seventy
yetmiş
I'm so glad. You have already learned seventy words.
Çok sevindim. Çoktan yetmiş tane kelime öğrendin.
to walk away with / to sneak
Yürütmek
I had brought
getirmiştim
bedroom
yatak odası
to our bedroom
yatak odamıza
to read
okumak
I had brought to our bedroom to read
okumak için yatak odamıza getirmiştim
candle
mum
light
ışık
candle light
mum ışığı
to read by candle light
mum ışığında okumak için
uncle (paternel)
amca
to bring
getirmek
eighty
seksen
I'm so glad. You have already learned eighty words.
Çok sevindim. Çoktan seksen tane kelime öğrendin.
to forbid
yasaklamak
Last night (g) I had sneaked a book from my uncle's sitting room and brought it to our bedroom to read it by candle light.
Geçen gece amcamın oturma odasından bir kitap yürütmüş ve mum ışığında okumak için yatak odamıza getirmiştim.
although (ever how much)
her ne kadar
Although my uncle had forbidden
her ne kadar amcam yasaklamış olsa da
to my cousine and me
kuzenim ve bana
clearly
açıkça
Although my uncle had clearly forbidden this clearly to my cousin and me
her ne kadar amcam bunu kuzenim ve bana açıkça yasaklamış olsa da.