Büyücünün Yeğeni 1 - Yanlış Kapı -n

QuestionAnswer
to make someone curious / to cause s.o. to worry
meraklandırmak
Don't make the child worry, Andrew.
Çocuğu meraklandırma, Andrew.
I am sure
eminim
I am sure Digory doesn't want to listen to such things.
Eminim Digory böyle şeyleri dinlemek istemez.
Don't you want
istemez misin
to play
oynamak
Don't you want to play
oynamak istemez misin
to go outside
dışarıya çıkmak
to go outside and play in the garden
dışarıya çıkıp bahçede oynamak
Digory, don't you want to go outside and play in the garden?
Digory, dışarıya çıkıp bahçede oynamak istemez misin?
She says:" Don't you worry the boy,Andrew!" or "I am sure Digory doesn't want to listen to such things." or "Digory, wouldn't you like to go outside and play in the garden?"
'Çocuğu meraklandırma, Andrew!' ya da 'Eminim Digory böyle şeyleri dinlemek istemez.' ya da 'Digory, dışarıya çıkıp bahçede oynamak istemez misin?' diyor.
What kind of
Ne tür
"What kind of things does he want to tell you?"
'Ne tür şeyler söylemek istiyor sana?'
enough (up to enough)
yeteri kadar
He could never talk enough
hiç yeteri kadar konuşamadı
"I don't know. He could never talk enough."
'Bilmiyorum. Hiç yeteri kadar konuşamadı.'