to pardon / forgive | bağışlamak |
My mother forgave him. | Annem onu bağışladı. |
Even if my mother forgave him | Annem onu bağışlamış olsa bile |
I couldn't forgive my father. | Ben babamı bağışlayamadım. |
Even if my mother forgave him, I couldn't forgive my father. | Annem onu bağışlamış olsa bile, ben babamı bağışlayamadım. |
for this reason | bu yüzden |
which is why /because of this | işte bu yüzden |
Even if my mother forgave him, I couldn't forgive my father because of this. | Annem onu bağışlamış olsa bile, ben işte bu yüzden babamı bağışlayamadım. |