dream (r) | rüya |
to dream (r) | rüya görmek |
I think (g) I have dreamt. | Galiba rüya görmüştüm. |
But when had I slept! | Ama ne zaman uyumuştum ki? |
No this time I had only remembered it. "Kimya... Kimya Hanım." | Hayır bu kez sadece hatırlıyordum. 'Kimya... Kimya Hanım!' |
when I had closed my eyes | gözlerimi kapadığımda |
to dive /plunge /nip in /fall into | dalmak |
to be lost in thought /to engulf /to immerse oneself into something | dalıp gitmek |
It meant I had dozed off when I had closed my eyes. | Gözlerimi kapadığımda dalıp gitmişim demek. |
the same voice | aynı ses |
like I'm hearing /I felt like hearing | duyar gibi oldum |
I felt like I heard the same voice again. | Aynı sesi yeniden duyar gibi oldum. |
No this time I was only remembering it. "Kimya... Kimya Hanım." | Hayır, bu kez sadece hatırlıyordum. 'Kimya... Kimya Hanım!' |