pale | solgun |
but his thin, pale face | ama onun ince solgun yüzü |
the sadness in his dark eyes | kara gözlerindeki keder |
never | hiçbir zaman |
to forget | unutmak |
I never forgot | hiçbir zaman unutmadım |
But I never forgot his thin pale face and the sadness in his dark eyes. | Ama onun ince solgun yüzünü ve kara gözlerindeki kederi hiçbir zaman unutmadım. |
I could never forget | hiçbir zaman unutamadım |
But I could never forget his thin pale face and the sadness in his dark eyes. | Ama onun ince solgun yüzünü ve kara gözlerindeki kederi hiçbir zaman unutamadım. |