Birinci bölüm - ... bozkırın içinden bir şehir çıkıvermişti karşıma - zzg

QuestionAnswer
to faint /to pass out / swoon /fall for /be fond of
bayılmak
My mother was fond of this sadness.
Annem bayıldı bu kedere.
to suit /befit
yakışmak
I didn't see another man
Başka bir adam görmedim
that much
bu kadar
I didn't see another man whom sadness befitted that much.
Kederin bu kadar yakıştığı başka bir adam görmedim.
to say (s)
söylemek
by saying....
.... diye söyleyerek
lip
dudak
to kiss
öpmek
she would kiss /she used to kiss
öperdi
she would kiss him 'from her lips'
dudaklarından öperdi onu
by complaining.... she would kiss him from her lips.
.... diye söylenerek dudaklarından öperdi onu.
By complaining: "I didn't see another man whom sadness befitted that much," she would kiss him from her lips.
'Kederin bu kadar yakıştığı başka bir adam görmedim.' diye söylenerek dudaklarından öperdi onu.
to complain
söylenmek
(by) complaining
söylenerek