to be surprised | şaşırmak |
without being surprised (at all) | hiç şaşırmadan |
to tremble /shiver /shudder (for one second) | ürpermek |
without shivering | ürpermeden |
to be afraid /to fear | korkmak |
without being afraid | korkmadan |
Without being surprised, without shivering, without being afraid | Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan |
to look | bakmak |
He was looking without being surprised, without shivering, without being afraid. | Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu. |
poplar /Pappel | kavak |
tall | uzun boylu |
the tall poplar trees | uzun boylu kavak ağaçları |
leaf | yaprak |
the leaves of the tall poplar trees | uzun boylu kavak ağaçlarının yaprakları |
dead | ölü |
the dead leaves of the tall poplar trees | uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yaprakları |
between | arasında |
from between | arasından |
He was looking from between the dead leaves of the tall poplar trees. | uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından bakıyordu. |
He was looking without being surprised, without shivering, without being afraid from between the dead leaves of the tall poplar trees. | Hiç şaşırmadan, ürpermeden, korkmadan bakıyordu uzun boylu kavak ağaçlarının ölü yapraklarının arasından. |