Question | Answer |
---|---|
There was blood on the stone. | Taşta kan vardı. |
An eerie coolness in the garden. | Bahçede ürkütücü bir serinlik. |
murder | cinayet |
witness / bystander /testifier | tanık |
the witness of the murder | cinayetin tanığı |
the only /the one | tek |
The only witness of the murder was the fullmoon. | Cinayetin tek tanığı dolunaydı. |