| hoof | toynak |
| The other walked on hooves. | Diğeri toynaklar üzerinde yürüyordu. |
| forward | öne |
| extending forward | öne uzanan |
| (body) hair /Borsten | kıl |
| a hairy animal nose | kıllı bir hayvan burnu |
| in his face was a forward extending hairy animal nose | yüzünde öne uzanan kıllı bir hayvan burnu vardı |
| ear | kulak |
| above its ears (direction >dativ) | kulaklarının üzerine |
| attached | takılı |
| attached above its ears | kulaklarının üzerine takılı |
| goat | keçi |
| horn | boynuz |
| goat horns | keçi boynuzları |
| above its ears there were goat horns attached | kulaklarının üzerine takılı keçi boynuzları vardı |
| The other walked on hooves, in his face was a forward extending hairy animal nose and above its ears there were goat horns attached. | Diğeri toynaklar üzerinde yürüyordu, yüzünde öne uzanan kıllı bir hayvan burnu ve kulaklarının üzerine takılı keçi boynuzları vardı. |