mouth | ağız |
one's mouth | birisinin ağzı |
in the place where one's mouth should have been | Birisinin ağzının olması gereken yerde |
beak /Schnabel | gaga |
pointed /sharp /spitz | sivri uçlu |
there was a big pointed beak | büyük, sivri uçlu bir gaga vardı |
bird | kuş |
feather, hair | tüy |
bird feathers | kuş tüyleri |
bird feathers covered his head | başını kuş tüyleri örtüyordu. |
in place of /instead of | yerine |
instead of hair | saç yerine |
bird feathers covered his head instead of hair | başını saç yerine kuş tüyleri örtüyordu |
In the place where one's mouth should have been there was a pointed beak and bird feathers covered his head instead of hair. | Birisinin ağzının olması gereken yerde büyük, sivri uçlu bir gaga vardı ve başını saç yerine kuş tüyleri örtüyordu. |