Soğuk Büyü - Birinci Bölüm r

QuestionAnswer
to spread (out) /radiate / diffuse
yaymak
to be spread out) /effused (y)
yayılmak
far /remote /distant (u)
uzak
land /realm (d)
diyar
far lands (d)
uzak diyarlar
spread (up to) distant lands
uzak diyarlara kadar yayılmış
clan
klan
the Hassi Barahal clan, spread out into distant lands...
Uzak diyarlara kadar yayılmış Hassi Barahal klanı
I'm so glad. You have already learned two hundred fifty words.
Çok sevindim. Çoktan iki yüz elli tane kelime öğrendin.
local / regional
yerel
representative
temsilci
the local representative
yerel temsilci
the far outspread Hassi Barahal clan's local representatives
Uzak diyarlara kadar yayılmış Hassi Barahal klanının yerel temsilcileri
Being the far outspread Hassi Barahal clan's local representatives
Uzak diyarlara kadar yayılmış Hassi Barahal klanının yerel temsilcileri olarak
they received
alırlardı
luxury
lüks
luxury things /luxuries
lüks şeyler
they received some luxury things
bazı lüks şeyler alırlardı
lock
kilit
door lock
kapı kilidi
window
pencere
door and window locks
kapı ve pencere kilitleri
seal / cachet
mühür
to seal
mühürlenmek
magic / sorcery (s)
sihir
with magic
sihriyle
sealed with magic
sihriyle mühürlenmiş
they received door and window locks sealed with magic
sihriyle mühürlenmiş kapı ve pencere kilitleri alırlardı.
iron
demir
blacksmith
demirci
sealed by a blacksmith with magic
bir demircinin sihriyle mühürlenmiş
visit
ziyaret
visitor
ziyaretçi
unwanted
istemeyen
unwanted visitors
istemeyen ziyaretçiler
to keep out
dışarıda tutmak
in order to keep out unwanted visitors
istemeyen ziyaretçileri dışarıda tutmak için
They received door and window locks sealed by a blacksmith with magic in order to keep out unwanted visitors.
İstemeyen ziyaretçileri dışarıda tutmak için bir demircinin sihriyle mühürlenmiş kapı ve pencere kilitleri alırlardı.
talısman /amulet /charm /spell
tılsım
druid
kelt rahibi
Drua (characters in the story with magic powers)
Drua
Drua spells
Drua tılsımları
to protect
korumak
protecting
koruyan
like Drua spells protecting the house
ev koruyan drua tılsımları gibi
they received some luxuries like Drua spells protecting the house
ev koruyan drua tılsımları gibi bazı lüks şeyler alırlardı
They received some luxury things like Drua spells protecting the house or door and window locks sealed by a blacksmith with magic in order to keep out unwanted visitors.
Evi koruyan drua tılsımları gibi bazı lüks şeyler veya istenmeyen ziyaretçileri dışarıda tutmak için bir demircinin sihriyle mühürlenmiş kapı ve pencere kilitleri alırlardı.
measure /precaution
tedbir
to let one's guard down
tedbiri elden bırakmak
to be on the safe side /err on the side of caution
tedbiri elden bırakmamak
without neglecting caution /without letting their guards down /discreetly
tedbiri elden bırakmadan
to sell
satmak
to by and sell
alıp satmak
information /knowledge
bilgi
to buy and sell information
bilgi alıp satmak
they discreetly bought and sold information
tedbiri elden bırakmadan bilgi alıp satarlardı
in return
karşılığında
They discreetly bought and sold information and received in return some luxuries like Drua spells protecting the house or door and window locks sealed by a blacksmith with magic to keep out unwanted visitors.
Tedbiri elden bırakmadan bilgi alıp satar ve karşılığında, evi koruyan drua tılsımları gibi bazı lüks şeyler veya istenmeyen ziyaretçileri dışarıda tutmak için bir demircinin sihriyle mühürlenmiş kapı ve pencere kilitleri alırlardı.
Being the far outspread Hassi Barahal clan's local representatives, they discreetly bought and sold information...
Uzak diyarlara kadar yayılmış Hassi Barahal klanının yerel temsilcileri olarak, tedbiri elden bırakmadan bilgi alıp satar...
... and received in return some luxuries like Drua spells protecting the house or door and window locks sealed by a blacksmith with magic to keep out unwanted visitors.
ve karşılığında, evi koruyan drua tılsımları gibi bazı lüks şeyler veya istenmeyen ziyaretçileri dışarıda tutmak için bir demircinin sihriyle mühürlenmiş kapı ve pencere kilitleri alırlardı.