bed | yatak |
the same | aynı |
the same bed | aynı yatak |
to share | paylaşmak |
after | sonra |
after sharing | paylaştıktan sonra |
after sharing the same bed | aynı yatağı paylaştıktan sonra |
year | yıl |
for years | yıllarca |
after sharing the same bed for years | yıllarca aynı yatağı paylaştıktan sonra |
with | ile |
with my cousin Beatrice | kuzenim Beatrice ile |
after sharing with my cousin Beatrice the same bed for years | Yıllarca kuzenim Beatrice ile aynı yatağı paylaştıktan sonra |
I'm so glad. You have already learned one hundred and twenty words. | Çok sevindim. Çoktan yüz yirmi tane kelime öğrendin. |
sleep | uyku |
Bee's sleep | Bee'nin uykusu |
to know | bilmek |
I knew | biliyordum |
I knew that it was... | olduğunu biliyordum |
very | çok |
heavy | ağır |
I knew that Bee's sleep was very heavy | Bee'nin uykusunun çok ağır olduğunu biliyordum |
After sharing with my cousin Beatrice the same bed for years, I knew that Bee's sleep was very heavy. | Yıllarca kuzenim Beatrice ile aynı yatağı paylaştıktan sonra, Bee'nin uykusunun çok ağır olduğunu biliyordum. |