| eight | sekiz |
| half (b) | buçuk |
| at half past eight | sekiz buçukta |
| bag | çanta |
| to take /buy | almak |
| At half past eight Mr. Dursley took his bag. | Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı. |
| cheek /Wange | yanak |
| Mrs. Dursley's cheek | Mrs. Dursley'nin yanağı |
| beak /Schnabel | gaga |
| to peck /picken (e.g. birds /also to kiss quickly) | gagalamak |
| such /thus | şöyle |
| some sort of / lightly | şöyle bir |
| He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek. | Mrs. Dursley'nin yanağını şöyle bir gagaladı |
| goodbye (said to the person staying) | hoşça kal |
| kiss | öpücük |
| a goodbye kiss | bir hoşça kal öpücüğü |
| to struggle /strive/make an effort (ç) | çabalamak |
| to give | vermek |
| he made an effort to give | vermeye çabaladı |
| He made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley. | Dudley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı. |
| to miss /be off target | iskalamak |
| He made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed. | Dudley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı, ama ıskaladı. |
| At half past eight Mr. Dursley took his bag, He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek, he made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed. | Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı, Mrs. Dursley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı ama ıskaladı, |
| crisis /depression | bunalım |
| to have a nervous freak out (slang) | bir bunalım geçirmek |
| because Dudley was in the middle of having a nervous freak out | Dudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü |
| baby food /animal food | mama |
| to throw (f) | fırlatmak |
| he was throwing his food (m) | mamasını fırlatıyordu |
| wall | duvar |
| at the wall (direction > dative) | duvara |
| he was throwing his food (m) at the wall | mamasını duvara fırlatıyordu |
| because Dudley was in the middle of having a nervous freak out, throwing his food (m) at the wall | Dudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü, mamasını duvara fırlatıyordu |
| At half past eight Mr. Dursley took his bag, He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek, he made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed, because Dudley was in the middle of having a nervous freak out, throwing his food (m) at the wall. | Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı, Mrs. Dursley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı ama ıskaladı, Dudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü mamasını duvara fırlatıyordu. |