Reading Turkish: Harry Potter ve Felsefe Taşı (Kitabı 1) 17 - New lesson

QuestionAnswer
eightsekiz
half (b)buçuk
at half past eightsekiz buçukta
bagçanta
to take /buyalmak
At half past eight Mr. Dursley took his bag.Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı.
cheek /Wangeyanak
Mrs. Dursley's cheekMrs. Dursley'nin yanağı
beak /Schnabelgaga
to peck /picken (e.g. birds /also to kiss quickly)gagalamak
such /thusşöyle
some sort of / lightlyşöyle bir
He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek.Mrs. Dursley'nin yanağını şöyle bir gagaladı
goodbye (said to the person staying)hoşça kal
kissöpücük
a goodbye kissbir hoşça kal öpücüğü
to struggle /strive/make an effort (ç)çabalamak
to givevermek
he made an effort to givevermeye çabaladı
He made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley.Dudley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı.
to miss /be off targetiskalamak
He made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed.Dudley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı, ama ıskaladı.
At half past eight Mr. Dursley took his bag, He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek, he made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed.Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı, Mrs. Dursley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı ama ıskaladı,
crisis /depressionbunalım
to have a nervous freak out (slang)bir bunalım geçirmek
because Dudley was in the middle of having a nervous freak outDudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü
baby food /animal foodmama
to throw (f)fırlatmak
he was throwing his food (m)mamasını fırlatıyordu
wallduvar
at the wall (direction > dative)duvara
he was throwing his food (m) at the wallmamasını duvara fırlatıyordu
because Dudley was in the middle of having a nervous freak out, throwing his food (m) at the wallDudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü, mamasını duvara fırlatıyordu
At half past eight Mr. Dursley took his bag, He sort of pecked Mrs. Dursley's cheek, he made an effort to also give a goodbye kiss to Dudley, but missed, because Dudley was in the middle of having a nervous freak out, throwing his food (m) at the wall.Sekiz buçukta, Mr. Dursley çantası aldı, Mrs. Dursley'ye de bir hoşça kal öpücüğü vermeye çabaladı ama ıskaladı, Dudley bir bunalım geçirmekteydi çünkü mamasını duvara fırlatıyordu.