Reading Turkish: İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit 64 - Önsöz zzk

QuestionAnswer
sorry /regretful /remorsefulpişman
The king was not remorseful.Kral pişman değildi.
The king was not remorseful about what he had done.Kral pişman değildi yaptığına.
task /duty /mission /jobgörev
He had accomplished his task.Görevini yerine getirmişti.
one who has accomplished his taskGörevini yerine getirmiş biri
the peace of someone who has accomplished his taskGörevini yerine getirmiş birinin huzuru
He had the peace of someone who has accomplished his task.Görevini yerine getirmiş birinin huzuru vardı.
The king was not remorseful about what he had done, he had the peace of someone who has accomplished his task.Kral pişman değildi yaptığına, görevini yerine getirmiş birinin huzuru vardı.
in his heartyüreğinde
The king was not remorseful about what he had done, he had in his heart the peace of someone who has accomplished his task.Kral pişman değildi yaptığına, görevini yerine getirmiş birinin huzuru vardı yüreğinde.
for some reason (n)nedense
but for some reasonama nedense
to become dull / to become pale /to ebb awaydonuklaşmak
his victim's black eyes ebbing awaykurbanının donuklaşan siyah gözleri
to not be able to take one's eyes offbakışlarını alamamak
somehow /irgendwiebir türlü
somehow he also couldn't take his eyes (looks) off his victim's black eyes getting dullo da bakışlarını kurbanının donuklaşan siyah gözlerinden bir türlü alamıyordu
but for some reason somehow he also couldn't take his eyes (looks) off his victim's black eyes getting dullama nedense, o da bakışlarını kurbanının donuklaşan siyah gözlerinden bir türlü alamıyordu.
The king was not remorseful about what he had done, he had in his heart the peace of someone who has accomplished his task, but for some reason somehow he also couldn't take his eyes (looks) off his victim's black eyes getting dull.Kral pişman değildi yaptığına, görevini yerine getirmiş birinin huzuru vardı yüreğinde ama nedense, o da bakışlarını kurbanının donuklaşan siyah gözlerinden bir türlü alamıyordu.