The god looked at the King. | Tanrı Kral'a bakıyordu. |
The King no longer cared about God. | Kral artık umursamıyordu Tanrı'yı. |
effect | etki |
to leap /spring /splash / bounce | sıcramak |
the blood splashing (s) on top of him | üzerine sıçrayan kan |
the effect of the blood splashing on him | üzerine sıçrayan kanın etkisi |
was it the effect of the blood splashing on him? | üzerine sıçrayan kanın etkisi mi |
motive / drive /motivation | güdü |
ancient /very old (k) | kadim |
an ancient motive | kadim bir güdü |
unknown | bilinmez |
whether it was the effect of the blood splashing on him or an ancient motivation is unknown | üzerine sıçrayan kanın etkisi mi kadim güdü mü bilinmez |
fixed /attached (t) | takılı |
his eyes (looks) remained fixed on the bull | bakışları boğaya takılı kalmıştı |
earlier / just now/a short while ago | az önce |
to kill | öldürmek |
the bull he had just killed | az önce öldürdüğü boğa |
his eyes (looks) remained fixed on the bull, he had just killed | bakışları az önce öldürdüğü boğaya takılı kalmıştı |
The King no longer cared about God, whether it was the effect of the blood splashing on him or an ancient motivation is unknown, his eyes(looks) remained fixed on the bull he had just killed. | Kral artık umursamıyordu Tanrı'yı; üzerine sıçrayan kanın etkisi mi kadim güdü mü bilinmez, bakışları az önce öldürdüğü boğaya takılı kalmıştı. |