Önsöz a

QuestionAnswer
Introduction /prologue
önsöz
God (t)
Tanrı
to look
bakmak
God was looking at the king.
Tanrı, Kral'a bakıyordu.
ceremony /celebration
tören
to consecrate
kutsanmak
consecration ceremony
kutsanma töreni
It was the consecration ceremony
Kutsanma töreniydi
day
gün
gratitude /blessing /thanksgiving
şükran
thanksgiving day
şükran günü
twenty
yirmi
Unbelievable, you already learned twenty words
İnanılmaz, çoktan yirmi tane kelime öğrendin.
price /cost(b)
bedel
moment
an
the moment of cost
bedel anı
respect
saygı
time (z)
zaman
the time of respect
saygı zamanı
It was the celebration of consecration: Thanksgiving day, the moment of cost, the time of respect.
Kutsanma töreniydi: Şükran günü, bedel anı, saygı zamanı.
holy /sacred /divine
kutsal
gift (a)
armağan
a divine gift
kutsal bir armağan
a /one
bir
(by) being /as
olarak
as a divine gift
kutsal bir armağan olarak
to present /offer
sunmak
they
onlar
thirty
otuz
Unbelievable, you already learned thirty words
İnanılmaz, çoktan otuz tane kelime öğrendin.
to them (dat. pl.)
onlara
God had offered to them
Tanrı sunmuştu onlara
God had offered offered to them as a divine gift
Tanrı kutsal bir armağan olarak sunmuştu onlara
this
bu
beautiful
güzel
country / land
ülke
this beautiful country
bu güzel ülke
God had offered to them this beautiful country
Tanrı sunmuştu bu güzel ülkeyi onlara
God had offered this beautiful country to them as a divine gift
Tanrı kutsal bir armağan olarak sunmuştu bu güzel ülkeyi onlara
eagle
kartal
head
baş
an eagle's head
bir kartal başı
like
gibi
like an eagle's head
bir kartal başı gibi
the sea
deniz
to the sea
denize
to reach /stretch out
uzanmak
reaching out to the sea like an eagle's head
bir kartal başı gibi denize uzanan
this beautiful country reaching out to the sea like an eagle's head
bir kartal başı gibi denize uzanan bu güzel ülke
God had offered to them as a divine gift this beautiful country reaching out to the sea like an eagle's head
Tanrı kutsal bir armağan olarak sunmuştu bir kartal başı gibi denize uzanan bu güzel ülkeyi onlara.
forty
kırk
Unbelievable, you already learned forty words
İnanılmaz, çoktan kırk tane kelime öğrendin.