to choose | seçmek |
The woman had chosen this place (hereabouts) | Kadın burayı seçmişti. |
obviously /evidently /manifestly/apparently | besbelli |
the colours that were in the tapestry | duvar halısındaki renkler |
her own dress (g) | kendi giysisi |
nicer | daha güzel |
to show | göstermek |
because the colours showed her own dress nicer | renkler kendi giysisini daha güzel gösterdiği için |
The woman obviously had chosen this place (hereabouts) because the colours of the tapestry showed her own dress much nicer. | Kadın burayı besbelli duvar halısındaki renkler kendi giysisini daha güzel gösterdiği için seçmişti. |