tension /stress | gerginlik |
their tension | gerginlikleri |
Their tension gave them away. | Gerginlikleri onları ele veriyordu. |
judge | hâkim |
to control /hold sway over /dominate | hâkim olmak |
tongue | dil |
to control one's tongue | dile hâkim olmak |
to be sane /to be in one's right mind /to be in one's right senses | aklı başında olmak |
those who were in their right senses | aklı başında olanları |
even those who were enough in their right senses to control their tongue | dillerine hâkim olacak kadar aklı başında olanları bile |
Their tension gave them away, even those who were enough in their right senses to control their tongues. | Gerginlikleri onları ele veriyordu, dillerine hâkim olacak kadar aklı başında olanları bile. |