gracefully (z) | zarafetle |
to move away /sich entfernen | uzaklaşmak |
When the girl gracefully moved away... | Kız zarafetle uzaklaşırken |
to shiver (one time) | ürpermek |
the man shivered | adam ürperdi |
When the girl gracefully moved away the man shivered. | Kız zarafetle uzaklaşırken adam ürperdi. |
to notice | fark etmek |
without noticing | fark etmeden |
to approach something | yaklaştırmak |
lip | dudak |
He approached the wine glass to his lips. | Kadehi dudaklarına yaklaştırdı. |
Without noticing he approached the wine glass to his lips. | Fark etmeden kadehi dudaklarına yaklaştırdı. |
When the girl gracefully moved away the man shivered and approached without noticing the goblet to his lips. | Kız zarafetle uzaklaşırken adam ürperdi ve fark etmeden kadehi dudaklarına yaklaştırdı. |