meeting /conference | toplantı |
after | sonra |
after this meeting | bu toplantıdan sonra |
to dispose of /slaughter /murder | katledilmek |
the servants need to be slaughtered /disposed of | Hizmetkârların katledilmesi gerekir. |
whether it would be necessary or not | gerekip gerekmeyeceği |
whether it would be necessary or not to dispose of the servants after this meeting | Hizmetkârların bu toplantıdan sonra katledilmesinin gerekip gerekmeyeceği |
Bravo! You know now three hundred turkish words. | Aferin! Artık üç yüz tane Türkçe kelime biliyorsun. |
idly | aylak aylak |
to put forward an idea /to express an opinion/to reason that | fikir yürütmek |
upon /about | üzerine |
He idly reasoned about... | ... üzerine aylak aylak fikir yürüttü. |
He idly reasoned about whether or not the servants would have to be diposed off after the meeting. | Hizmetkârların bu toplantıdan sonra katledilmesinin gerekip gerekmeyeceği üzerine aylak aylak fikir yürüttü. |