Birinci bölüm - Sağ Kalan Çocuk - f

QuestionAnswer
son
oğul
their son
oğulları
They had a son.
Oğulları vardı.
small /little /young
küçük
They had a little son.
Küçük bir oğulları vardı.
by the name /named /called
adında
They had a little son called Dudley.
Dudley adında küçük bir oğulları vardı.
when it came / as for (+dat.) (b)
bakılırsa
themselves
kendileri
to themselves
kendilerine
as for themselves
kendilerine bakılırsa
the Dursleys
Dursley'ler
the Dursleys themselves
Dursley'lerin kendileri
as for the Durleys themselves
Dursley'lerin kendilerine bakılırsa
fault /flaw
kusur
excuse me / I am really sorry. (lit. Don't look at the flaw!)
Kusura bakma.
eleventh
on birinci
You have reached the eleventh level : There are hundred and ten words becoming familiar to you
On birinci seviyeye ulaştın : Sana tanıdık gelen yüz on tane kelime var
flawless /faultless /perfect /impeccable
kusursuz
he /she /it
o
than he /her/it from him/her/it
ondan
more faultless than him /more perfect than him
ondan kusursuz
a child more faultless /perfect than him
ondan kusursuz bir çocuk
to be found /to be present (se trouver/sich befinden) /to exist
bulunmak
it could not be found /it didn't exist
bulunamazdı
a child more faultless /perfect than him didn't exist
ondan kusursuz bir çocuk bulunamazdı.
world /earth
dünya
in the world
dünyada
a child more faultless /perfect than him didn't exist in the world.
dünyada ondan kusursuz bir çocuk bulunamazdı.
as for the Durleys themselves, a more perfect child than him didn't exist in the world.
Dursley'lerin kendilerine bakılırsa, dünyada ondan kusursuz bir çocuk bulunamazdı.
They had a little son called Dudley; as for the Durleys themselves a more perfect child than him didn't exist in the world.
Dudley adında küçük bir oğulları vardı; Dursley'lerin kendilerine bakılırsa dünyada ondan kusursuz bir çocuk bulunamazdı.