especially / above all (h) | hele |
that (conj.) | ki |
topic / subject / the point in question /being talked about | söz konusu |
if | ise |
especially if the subject in question is... | hele ki söz konusu ... ise |
Especially if the subject in question is a witch house. | Hele ki söz konusu bir cadı evi ise... |
craw | karga |
with | ile |
to share | paylaşmak |
The little Witch shared her house with a craw. | Küçük Cadı evini bir karga ile paylaşıyordu. |
name | ad |
the craw's name | karganın adı |
little craw | Kargacık |
This craw's name was 'Little Craw' | Bu karganın adı Kargacıktı |
and | ve |
seventy | yetmiş |
Awesome. You succeeded to learn seventy words. | Yıkılıyor. Yetmiş kelime öğrenmeyi başardın. |
to speak /talk | konuşmak |
it could talk | konuşabiliyordu |
This craw's name was 'Little Craw' and it could talk. | Bu karganın adı Kargacıktı ve konuşabiliyordu. |