| to pass | geçmek |
| two | iki |
| year | yıl |
| two years | iki yıl |
| two years passed | iki yıl geçti |
| It has been over two years (it passed two years) | iki yılı geçti |
| new | yeni |
| airplane | uçak |
| a new airplane | yeni bir uçak |
| to make /create /build | yapmak |
| (My) father built a new airplane | Babam yeni bir uçak yaptı. |
| Australia | Avustralya |
| to Australia | Avustralya'ya |
| to go | gitmek |
| to go to Australia | Avustralya'ya gitmek |
| way /road | yol |
| to go out /exit | çıkmak |
| Unbelievable. You have learned already hundred and ten words. | İnanılmaz. Şimdiden yüz on tane kelime öğrendin. |
| to set off /to be off /to hit the road | yola çıkmak |
| and he set off to go to Australia. | ve Avustralya'ya gitmek için yola çıktı. |
| "It has been over two years," said Mike. "(My) father built a new airplane and set off to go to Australia." | 'İki yılı geçti,'dedi Mike. 'Babam yeni bir uçak yaptı ve Avustralya'ya gitmek için yola çıktı.' |