to believe (in a dative) | inanmak |
I don't believe | inanmıyorum |
to return | geri dönmek |
that they will return | geri dönecekleri |
I don't believe that they will come back | geri döneceklerine inanmıyorum |
no longer /anymore /no more | artık |
I don't believe any more that they will come back. | Artık geri döneceklerine inanmıyorum. |
but | ama |
I | ben |
"But I don't believe any more that they will come back." | 'Ama ben artık geri döneceklerine inanmıyorum.' |
since I /you/he/they went (old form) | gideli |
since they went | onlar gideli |
how much /how long | ne kadar |
How long has it been? | Ne kadar oldu? |
How long has it been since they left? | Onlar gideli ne kadar oldu? |
hundred | yüz |
Unbelievable. You have learned already hundred words. | İnanılmaz. Şimdiden yüz tane kelime öğrendin. |
"How long has it been since they left?" asked Jack. | 'Onlar gideli ne kadar oldu?' diye sordu Jack. |