adventure | macera |
to go on adventures /to embark on an adventure | maceralara atılmak |
the main reason /the real reason (n) | asıl neden |
the main reason for their embarking on this adventure | Bu maceralara atılmalarının asıl nedeni |
year | yıl |
that summer | o yaz |
that summer being | o yazın olması |
cold | soğuk |
the coldest | en soğuk |
the coldest summer | en soğuk yaz |
that summer being the coldest summer | o yazın en soğuk yaz olması |
since years | yıllardan beri |
that summer being the coldest summer since years | o yazın yıllardan beri en soğuk yaz olması |
rainy | yağışlı |
that summer being the rainest and coldest summer | o yazın en yağışlı ve soğuk yaz olması |
that summer being the rainest and coldest summer since years | o yazın yıllardan beri en yağışlı ve soğuk yaz olması |
experienced / lived | yaşanan |
that summer was the rainest and coldest summer experienced since years | o yazın yıllardan beri yaşanan en yağışlı ve soğuk yaz olmasıydı |
The main reason for their embarking on this adventure was that that summer was the rainest and coldest summer since years. | Bu maceralara atılmalarının asıl nedeni, o yazın yıllardan beri yaşanan en yağışlı ve soğuk yaz olmasıydı. |