concerning faces /when coming to faces | yüzler konusunda |
memory (capacity to remember) /Gedächtnis /memoire | hafıza |
a very good memory /ein sehr gutes Gedächtnis | çok iyi bir hafıza |
He had a very good memory /Il avait une très bonne mémoire /Er hatte ein sehr gutes Gedächtnis. | çok iyi bir hafızaya sahipti |
He had a very good memory for faces /Il avait une très bonne mémoire pour lez visages/Er hatte ein sehr gutes Gedächtnis was Gesichter anbelangte | yüzler konusunda çok iyi bir hafızaya sahipti |
inspite of /though (r) | rağmen |
Though he had a good memory for faces | yüzler konusunda çok iyi bir hafızaya sahip olmasına rağmen |
sharp | keskin |
a sharp eye | keskin bir göz |
He had a sharp eye | keskin bir göze sahipti |
Though he had a good memory for faces and a sharp eye... | Yüzler konusunda çok iyi bir hafızaya ve keskin bir göze sahip olmasına rağmen |
to doubt /be sceptical about/ suspect | şüphe etmek |
he doubted | şüphe ediyordu |
to differenciate /distinguish | ayırt etmek |
he doubted that he could differenciate | ayırt edebileceğinden şüphe ediyordu |
to differenciate one from the other | birini diğerinden ayırt etmek |
from among them | aralarından |
he doubted that he could differenciate among them one from the other | aralarından birini diğerinden ayırt edebileceğinden şüphe ediyordu |
Though he had a good memory for faces and a sharp eye,he doubted that he could differenciate among them one from the other. | Yüzler konusunda çok iyi bir hafızaya ve keskin bir göze sahip olmasına rağmen, aralarından birini diğerinden ayırt edebileceğinden şüphe ediyordu. |