wall | duvar |
Bravo! You know now hundred Turkish words. | Aferin! Artık yüz Türkçe kelime biliyorsun. |
carpet | halı |
wall carpets /tapestries | duvar halıları |
behind/after (a.d... ) /in quest of | ardında |
The walls behind the tapestries | Duvar halılarının ardındaki duvarlar |
far above | çok üzerinde |
the ceiling which was far above the lamps | lambaların çok üzerindeki tavan |
to be covered /coated (k) | kaplanmak |
covered/coated (k) | kaplanmış |
uncoated /uncovered (k) | kaplanmamış |
stone | taş |
the walls were made of stone | duvarlar taştan |
the walls were made of uncoated stone | duvarlar kaplanmamış taştan |
The walls behind the tapestries were made of uncoated stone. | Duvar halılarının ardındaki duvarlar kaplanmamış taştan. |
almost /nearly | neredeyse |
it was almost black | neredeyse siyahtı |
The walls behind the tapestries, the ceiling which was far above the lamps, were made of uncoated stone, almost black. | Duvar halılarının ardındaki duvarlar, lambaların çok üzerindeki tavan, kaplanmamış taştan, neredeyse siyahtı. |