to have a natural /to have an inborn /by nature | doğuştan sahip olmak |
blessing (n) | nimet |
to carry | taşımak |
though she carried | taşısa da |
her natural (inborn) blessings | doğuştan sahip olduğu nimetleri |
Though Rachel Sexton carried her natural (inborn) blessings | Rachel Sexton doğuştan sahip olduğu nimetleri taşısa da |
modesty /unpretentiousness | tevazu |
humbly | tevazu ile |
grace /elegance /refinement /tactfulness /kindness (z) | zarafet |
with grace(z) and humility | zarafet ve tevazu ile |
Though Rachel Sexton carried her natural (inborn) blessings with grace and humility | Rachel Sexton doğuştan sahip olduğu nimetleri zarafet ve tevazu ile taşısa da |
father | baba |
her father | babası |
example | örnek |
to take an example | örnek almak |
her father taking an example | babasının örnek alması |
of which her father should take an example | babasının örnek alması gereken |
with a grace and humility of which her father should take an example | babasının örnek alması gereken bir zarafet ve tevazu ile |
Though Rachel Sexton carried her natural (inborn) blessings with grace and humility of which her father should take an example | Rachel Sexton doğuştan sahip olduğu nimetleri, babasının örnek alması gereken bir zarafet ve tevazu ile taşısa da |
to be clear (b. o.) | belli olmak |
it was clear | belli oluyordu |
looks /complexion /appearance /outlook /sight /prospect | görünüm |
good-looking | iyi görünümlü |
classic/vintage | klasik |
her father's classic good looks | babasının klasik iyi görünümü |
that the Senator's classic good looks had passed on | Senatörün klasik iyi görünümünün geçtiği |
generation | nesil |
the next | bir sonraki |
to the next generation | bir sonraki nesle |
to pass on to the next generation | bir sonraki nesle geçmek |
that the Senator's classic good looks had passed on to the next generation | Senatörün klasik iyi görünümünün bir sonraki nesle geçtiği |
It was clear that the Senator's classic good looks had passed on to the next generation | Senatörün klasik iyi görünümünün bir sonraki nesle geçtiği belli oluyordu. |
Though Rachel Sexton carried her natural (inborn) blessings with a grace and humility of grace and humility of which her father should take an example, it was clear that the Senator's classic good looks had passed on to the next generation. | Rachel Sexton doğuştan sahip olduğu nimetleri, babasının örnek alması gereken bir zarafet ve tevazu ile taşısa da, Senatörün klasik iyi görünümünün bir sonraki nesle geçtiği belli oluyordu. |