| shoulder | omuz |
| the woman's shoulders | kadının omuzları |
| until (d) +dative | dek |
| descending until the woman's shoulders | kadının omuzlarına dek inen |
| hair (pl) | saçlar |
| brown | kahverengi |
| her light brown hair | açık kahverengi saçları |
| wave | dalga |
| undulate / floating /wavy / flowing /curled | dalgalı |
| huge /big (i) | iri |
| big wavy hair | iri dalgalı saçlar |
| her light brown big wavy hair | iri dalgalı açık kahverengi saçları |
| The woman's light brown big wavy hair descending until her shoulders | Kadının omuzlarına dek inen iri dalgalı açık kahverengi saçları |
| style (t) | tarz |
| to be fashionable | revaçta olmak |
| being in the style that was the latest fashion in Washington | Washington'da en revaçta olan tarzda |
| That's it ! You have come across four hundred and fifty turkish words. | İşte bu ! Dört yüz elli tane türkçe kelimeye rastladın. |
| to comb | taramak |
| to be combed | taranmak |
| the woman 's hair was combed | kadının saçları taranmıştı |
| The woman 's hair was combed in the style being the latest fashion in Washington. | Kadının saçları Washington'da en revaçta olan tarzda taranmıştı. |
| The woman's light brown big wavy hair descending until her shoulders was combed in the style being the latest fashion in Washington. | Kadının omuzlarına dek inen iri dalgalı açık kahverengi saçları, Washington'da en revaçta olan tarzda taranmıştı. |