make-believe / pretended /mock | yapmacık |
smile (t) | tebessüm |
with a smile (t) | tebessümle |
with a mock smile /with a make-believe smile | yapmacık bir tebessümle |
face | yüz |
He turned his face | Yüzünü döndü. |
He turned his face with a make-believe smile. | Yapmacık bir tebessümle yüzünü döndü. |
Good morning | Günaydın |
"Good morning," he said. | 'Günaydın,' dedi. |
to you (dat. pl/formal ) | size |
help | yardım |
to help | yardım etmek |
a helper | yardımcı |
to be a helper /to be of help | yardımcı olmak |
Can I help you(pl/formal) ? /lit. can I be a helper to you? | Size yardımcı olabilir miyim? |
"Good morning," he said. "Can I help you?" | 'Günaydın,' dedi. 'Size yardımcı olabilir miyim?' |
He turned his face with a make-believe smile. "Good morning," he said. "Can I help you?" | Yapmacık bir tebessümle yüzünü döndü. 'Günaydın,' dedi. 'Size yardımcı olabilir miyim?' |