fear | korku |
by fear | korkudan |
to be stiffened | kaskatı kesilmek |
stiffened by fear | Korkudan kaskatı kesilen |
to try (again and again) | çalışmak |
to defend | savunmak |
himself | kendini |
Brophy tried to defend himself. | Brophy kendini savunmaya çalıştı. |
hand | el |
against the hands | ellere karşı |
Brophy tried to defend himself against the hands. | Brophy ellere karşı kendini savunmaya çalıştı. |
strong | güçlü |
pushing him outside | onu dışarı iten |
against the strong hands pushing him outside | onu dışarı iten güçlü ellere karşı |
Brophy tried to defend himself against the strong hands trying to push him outside . | Brophy onu dışarı iten güçlü ellere karşı kendini savunmaya çalıştı. |
to hurl /swing /fling /throw out (s) | savurmak |
to fling one's fists /to punch | yumruklarını savurmak |
Swinging his fists Brophy tried to defend himself against the strong hands pushing him outside. | Brophy yumruklarını savurarak, onu dışarı iten güçlü ellere karşı kendini savunmaya çalıştı. |
Stiffened by fear Brophy tried swinging his fists to defend himself against the strong hands pushing him outside. | Korkudan kaskatı kesilen Brophy yumruklarını savurarak, onu dışarı iten güçlü ellere karşı kendini savunmaya çalıştı. |