enormous / tremendous /huge (m) | muazzam |
weight | ağırlık |
the enormous weight | muazzam ağırlık |
against | karşı |
against the enormous weight | muazzam ağırlığa karşı |
with pain | acıyla |
That's it ! You have come across three hundred turkish words. | İşte bu ! Üç yüz tane türkçe kelimeye rastladın. |
struggle /fight (noun) | mücadele |
to struggle | mücadele etmek |
Gerund verbal noun of etmek expressing the manner of action but also the fact of action used after verbs which can't take - diği participles as seyretmek/izlemek | ediş- |
their making (Gerund verbal noun) | edişleri |
their struggling (Gerund verbal noun) | mücadele edişleri |
their struggling with pain against the heavy weight | muazzam ağırlığa karşı acıyla mücadele edişleri |
to watch (s) | seyretmek |
Brophy watched their struggling with pain against the enormous weight | Brophy muazzam ağırlığa karşı acıyla mücadele edişlerini seyretti. |
Brophy watched the dogs' struggling with pain against the enormous weight | Brophy köpeklerin muazzam ağırlığa karşı acıyla mücadele edişlerini seyretti. |
horror | dehşet |
with horror /in horror | dehşet içinde |
Brophy watched with horror the dogs' struggling with pain against the enormous weight. | Brophy köpeklerin muazzam ağırlığa karşı acıyla mücadele edişlerini dehşet içinde seyretti. |