to stand up | ayağa kalkmak |
The men suddenly stood up. | Adamlar birden ayağa kalktılar. |
without saying | söylemeden |
a single word | tek bir söz |
without saying a single word | tek bir söz söylemeden |
loaded /laden /charged | yüklü |
the (heavily) laden sledge | yüklü kızak |
to hold/grip /take/keep | tutmak |
they gripped the (heavily) laden sledge | yüklü kızağı tuttular |
out of the door | kapıdan dışarı |
to push | itmek |
they pushed the sledge out of the door | kızağı kapıdan dışarı ittiler |
grapping the sledge they pushed it out of the open door | kızağı tutarak, açık kapıdan dışarı ittiler. |
Without saying a single word they gripped the loaded sledge and pushed it out of the open door. | Tek bir söz söylemeden yüklü kızağı tutarak açık kapıdan dışarı ittiler. |